• " Uluyama Türk Japon Kültür Derneği "

2002 Japonya Seyahati

2002 Japonya Seyahati

2002 Japonya Seyahati

  • 12 / 07 / 2002

 

Bir önceki yıl “Genç türk liderleri programı ile Japonya’ya yapılan ilk ziyaretin ardından 2002 senesinde Japonya’ya turistik ve spor amaçlı bir ziyarette bulunuldu. Birbirinden ilginç ve değerli Japon kültürünü yakınen tanıma fırsatı bulunuldu.

CA NO YUU

Yagyu Shinkan Ryu ve Shinka Ge ryu okulunun baş hocası Değerli Yasushi Kajitsukanın üstün gayretleri ile Japon tarihi ve geleneklerini yakınen tanıma fırsatı buldum. Kajitsuka senseinin annesinin Ca No yuu hocası olması vesilesiyle beni töreni izlemem için evlerine davet ettiler. Tokyo’ya hayli uzak olan bu cay gosteri evine geldiğimde gayet sıcak bir ilgiyle karsılandım. Saatler suren bu toreni izlerken biz batılılar için en zoru sanırım saatler suren seiza ( ayakların üstünde oturma biçimi) durumunda kalmaktı. Büyük bir dikkat ve zerafet içerisinde yapılan bu tören Japon tarihinde çok önemli bir yeri kapsamaktadır. Eski samuray geleneklerinde önemli bir yere sahiptir. Her bir karesi dikkatli seçilerek yapılan bu tören, eski japonyanın geçmişini temsil etmektedir.

Shinto Muso Ryu

Aikido çalışmak için haftada 6 gün gittiğim Aiki kai yada diğer adıyla Hombu dojoda tanıştığım bay Katsuhiko ARAİ ile bir sonraki gün kendi dojosunda Jodo çalışmasını izlemek için Shinjuku’ya gittim. Burada daha evvel “Jo” konusunda bugüne kadar hiç görmediğim birçok teknikleri görme fırsatı buldum. Nitekim ilerleyen yıllarda Arai senseiyi Türkiye’ye davet ederek Jo-Jutsu sanatının başlamasına vesile olacak ilk buluşmayı gerçekleştirdiğimin farkında değildim. Bu itibarla 600 yıllık geçmişe sahip Jo-jutsu yada modern adıyla Jo do sanatının gerçek ustasıyla tanışma fırsatı yakaladığımın farkına çok sonra varacaktım.

 

Senede bir kere yapılan Eski Samuray okullarına ait Ko BUdo Gösterileri için Tokyoda bulunan Savaş Müzesi bahçesine gidildi. Birbirinden değerli eski budo okullarının Bo-jutsu, aiki jutsu, Iai Jutsu ve Ju jutsu gösterileri mükemmeldi.

Edo döneminin bitişi ve Meiji döneminin başlamasıyla 1000 yakın eski budo okulları tarih sahnesinden birer birer silindiler. Günümüzde tahminen 50 kadar tarihi okullar bulunmakta… Ve bunların tairihi hocalarıda gercek bir çırak (deshi) bulamadıkları takdirde kendileriyle beraber toprağa karışmakta bu değerli sanatlar…

BUDOKAN AİKİDO GÖSTERİLERİ

BUDOKAN adlı büyük spor salonunda geleneksel olarak yıl içerinde yapılan gösterilere, gerek Tokyo, gerekse Japonya’nın birçok şehrinden binlerce kişi katılımcı ve seyirci olarak bir araya gelmekteler…. Japonyada bu tür geleneksel sanatlara tarihlerini yaşatma ve gelecek nesillere aktarma adına çok önem verilmektedir.

 

JAPONYADA BAYRAM

 Akihabara semtinde senede bir kere yapılan bu güzel yaz bayramı gösterilerine birbirinden ilginç kıyafete sahip folklor ekipleri katıldılar. Kimisi ülkenin güneyinden , kimi ekipler ise kuzeyinden gelmişler… Bu gösterileri seyretmek için ,Japon kültürünün canlılığını izlemek için Japonyaya gelmeye değer bir ülke….

 

KODOKAN JUDO ENSTİTÜSÜ

 40 gün kadar kaldığım sürece bana ev sahipliği yapan Kodokan Judo evinede sonsuz teşekkürler… Kano senseinin evi olarak kabul edilen bu merkez günümüzde Judonun merkezi olarak kabul edilmektedir.

 

YAGYU SHİNKAGE RYU

Sanırım benim için en büyük şanslardan birisi Y.Kajitsuka sensei ile tanışmaktı. Tabiî ki bu okula girmemi ve hoca ile tanışmamı sağlayan değerli Sawada ve Terakobi sanı da unutmamak gerekli… Yukarıda belirtilen bu resim, Kajitsuka senseinin Hoca olması vesilesiyle düzenlenen bir yemek , tören… Bir önceki sene ölen Mutoh senseinin yerine ölümünün yıldönümünde hocanın ruhununda anıldığı bir törenle Kajıtsuka sensei geçiş yaptı.. Bu torenden sonra hoca ile yaptığım konusmada sunlar geçmiştir. “ Budoyla özellikle Kobudo yani eski budoyla uğraşan bizler için hayatta bir kere Sensei olunur. O da bugün.. Benim için çok özel olan bu günde burada olman benim için sevindirici ve ilginç bir olay… Umarım kobudoyu sana burada iyi bir şekilde tanıtırız. Ve ülkende bu sanatları tanıtırsın“

Kajitsuka Senseinin dediği gibi çok şanslıyım. Çünkü Japonya’da tanıştığım insanlara söylediğimde dahi birçok kimse bu tarihi okulların çoktan kaybolduğunu zannetmekteler.. Oysa bunun böyle olmadığını bire bir gördüm.

Belki bu okulla ilgili en ilginç anım Temmuz sıcağında Hocanın beni gömlek ve kıravat ile makamına kabul edip niçin bu sanatı öğrenmek istediğimi sormasıdır. Evet çok şanslıydım. Japonyada Yagyu okulu ile çalışma fırsatı bulan ilk Türk ünvanına sahip oldum. Teşşkürler Kajitsuka Sensei…

İlerleyen günlerde Kajitsuka Hocanın yaptığı bir başka Jest ise Japonca –ingilizce ve İspanyolca yayın yapan web sitelerinin Türkçe yayın yapması için talimat vermesiydi.(http://www.kunpooan.com/arakido/arakido-e.html)

Zengin Türk Kültürlerini de tanıtma fırsatı bulduğum bu seyahatte Değerli Kobudo dojosundaki arkadaşlarıma NEY’in nasıl çalındığını gösterdim. Sesine hayran olan Japon arkadaşlarım ney için birçok soru sorarak Türk kültürünü tanımaya çalıştılar.