• " Uluyama Türk Japon Kültür Derneği "

Günümüz Japonyası-3

Günümüz Japonyası-3

  • 14 / AĞUSTOS / 2007

KÜLTÜR

Japonya tarih boyunca, teknoloji, gelenekler ve kültürel ifade biçimleri dahil olmak üzere diğer ülkelerden pek çok fikir almış ve bu aldıklarını entegre ederken kendi özgün kültürünü yaratmıştır. Günümüzde Japon yaşam biçimi Asya'dan etkilenmiş geleneksel kültür ve batıdan etkilenmiş modern kültürün zengin bir harmanıdır.

GELENEKSEL KÜLTÜR

Günümüzde Japonya'da kabuki, noh, kyogen ve bunraku'dan oluşan geleneksel sahne sanatları gelişmeye devam etmektedir. Kabuki 17.yy.ın başlarında geliştirilmiş bir klasik tiyatro formudur. Aktörler tarafından söylenen dizelerin ritmi, abartılı kostümleri, gösterişli makyajı (kumadori) ve sahne üzerinde özel efektler yapılmasını sağlayacak mekanik cihazlar bu tiyatronun en karakteristik özellikleridir. Makyaj, karakterlerin kişiliklerini ve duygusal durumlarını vurgulamaktadır. Oyunların çoğu orta çağ veya Edo dönemi temalarını işler ve kadın rollerini oynayanlar da dahil olmak üzere tüm aktörler erkektir. Noh Japonya'nın en eski müzikli tiyatro formudur. Hikaye, sadece diyaloglarla değil utai (şarkı), hayashi (eşlik müziği) ve dansla da anlatılmaktadır. Bir diğer özelliği de ipek işlemeli, çok renkli bir kostüm giyen başrol oyuncusunun genellikle lake cilalı ahşap bir maske takmasıdır. Maskeler, yaşlı adam, genç ya da yaşlı kadın, ilahi kişi, hayalet, genç erkek çocuk gibi karakterleri tasvir etmektedir. Kyogen, oldukça stilize edilmiş hareketleri ve çizgileriyle bir klasik komik tiyatro çeşididir. Şimdilerde bazen tek başına oynanmasına rağmen, aslında noh oyunlarının arasında oynanır. 16. yy. sonlarında popüler olmaya başlayan Bunraku, shamisen müziği (üç telli enstrüman) ve hikayeyi anlatan şarkıların eşlik ettiği bir kukla tiyatrosudur. Bunraku dünyanın en rafine kukla tiyatrosu formlarından biri olarak bilinmektedir. Çay töreni ve ikebana gibi diğer geleneksel sanatlar Japon halkının günlük hayatının bir parçası olarak yaşamaktadır. Çay töreni (sado veya chado) yeşil çay hazırlamanın oldukça kalıplaşmış metodudur. Sado'da çay hazırlama ve sunma töreninin ötesinde anlamlar bulunmaktadır. İnce hassasiyet ve geniş bilgiye gerek duyulan tam bir sanattır. Sado ayrıca hayatın amacını araştırır ve doğaya değer verilmesini teşvik eder. Japonya'ya yedi yüzyıl önce gelen Japon çiçek düzenlemesinin (ikebana) kökleri erken dönem Budist çiçek sunumlarına kadar uzanmaktadır. Bu sanat, bitkiler ile bunların yerleştirileceği vazo da dahil olmak üzere dalların çevre ve vazo ile ilişkisi gibi, her bir eserin tüm detaylarının seçilmesinde gösterilmekte olan büyük özen sebebiyle çiçeklerin yalnız dekoratif kullanılmasından oldukça farklıdır. Ulusal Bunraku Tiyatrosu Bunraku, kuklaların hareketlerinin ve ifadelerinin arkadan kontrol edildiği bir kukla tiyatrosu formudur. Kabuki, 400 yılı aşkın bir geçmişe sahip klasik sahne sanatıdır. Ulusal Tiyatro

MODERN KÜLTÜR

Klasik müzik Japonya'ya Batı'dan gelmiş ve oldukça sevilmiştir. Ülkenin her yerinde konserler verilir. Ayrıca dünya çapında faaliyet gösteren pek çok Japon orkestra şefi (Seiji Ozawa gibi), piyanist ve keman sanatçısı yetişmiştir. Akira Kurosawa'nın 1951'de Venedik Film Festivali'nde Altın Arslan Ödülü'nü kazanmasının ardından Japon sineması dünyanın dikkatini çekmiştir. Kenji Mizoguchi ve Yasujiro Ozu gibi büyük yönetmenlerin eserleri geniş kitleler tarafından beğenilmiştir. Daha yakın geçmişe bakacak olursak, Takeshi Kitano, HANA-Bİ ile 1997 Venedik Film Festivali'nde Altın Arslan Ödülü'nü, Zatoichi ile 2003 En İyi Yönetmen Ödülü'nü aldı. 1960'lardan bu yana Japon çocuklarını eğlendiren Japon çizgi filmleri (anime), şimdi tüm dünyaya ihraç edilmiş ve Astro Boy, Doraemon, Sailor Moon ve Dragonball Z gibi diziler dünya çocuklarının beğenisini kazanmıştır. Bu arada yönetmen Hayao Miyazaki'nin Ruhların Kaçışı (Spirited Away) filmi 2003 En İyi Animasyon Oskar'ını kazanmış, Howl'ın Hareketli Kalesi (Howl's Moving Castle) filmi de 2004 Venedik Film Festivali Osella Ödülü'ne layık görülmüştür. Edebiyat alanında ise, Yasunari Kawabata ve Kenzaburo Oe Nobel Ödülü kazanmış Japon yazarlardır. Daha çağdaş yazarlar olan Haruki Murakami ve Banana Yoshimoto genç Japonlar tarafından beğenilmişler ve eserleri pek çok dile çevrilmiştir.

SPOR

Japonya'da pek çok farklı spor yapılmaktadır. Yurtdışından ithal edilen beysbol, futbol gibi sporların yanında, judo ve kondo gibi geleneksel savunma sporları da popülerdir. Yazları birçok Japon sörf ve scuba dalışı yapmak için denize giderken kışın da kayak ve snowboard yapmak popülerdir.

BAŞLICA SPORLAR

Beysbol Japonya'daki en popüler seyircili spordur. Altısı Merkez Lig'de, altısı Pasifik Ligi'nde olmak üzere 12 profesyonel beysbol takımı vardır. Her iki ligdeki takımlar da sezonda yaklaşık 140 maç oynar ve ligin sonunda galip takımlar Japonya serisinde karşılaşır. Son yıllarda pek çok Japon oyuncu Büyük Beysbol Ligi'nde oynamak için Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmektedir. Bunlar arasında en ünlüleri Ichiro Suzuki ve Hideki Matsui'dir. Amatör beysbol da popülerdir ve birçok okul çocuğu küçük liglerde ya da okul beysbol kulüplerinde bu oyunu oynarlar. Yılda iki kere düzenlenen Ulusal Liseler Arası Beysbol Şampiyonası'nda, kendi eyaletlerini temsil edebilmek için kıyasıya yarışarak gelmiş okullar mücadele ederler. Japonya'nın kendi profesyonel futbol ligi olan J. Ligi'nin 1993'de kurulmasıyla Japonya'da futbol taraftarlarının sayısı daha da artmıştır. Japonya ve Kore'nin 2002 FIFA Dünya Kupası'na birlikte ev sahipliği yapmalarının ardından futbolun popülaritesi artmıştır. Hidetoshi Nakata ve Shunsuke Nakamura gibi Japon sporcular, halen Avrupa liglerinde oynamaktadırlar.

SAVUNMA SPORLARI

Modern Japonya'da da gelişmesini sürdüren judo, kendo, karate-do ve aikido gibi savunma sporları, bu sporları yapanlara minnettardır. Sözlük anlamı nazik yol olan judoda rakibin üstesinden gelebilmenin anahtarı mukavemet avantajını elde etmekte gizlidir. Şimdi tüm dünyada popüler olan judo, ilk kez 1964 Olimpiyat Oyunları'nda resmen spor dalı olarak kabul görmüştür. Judonun ardından son yıllarda Kendo (Japon eskrimi) da yurt dışında sadık taraftarlar toplamayı başarmıştır. Kendo yarışmacıları zırh benzeri koruyucu kıyafet giyerler ve saldırı ile savunma için bambudan yapılmış kılıçlar kullanırlar. Karate- do ise, Çin'den Ryukyu Krallığı (şimdiki Okinawa) üzerinden geçerek Japonya'ya gelmiştir. Karate-do yarışmacıları herhangi bir koruyucu kostüm giymezler ve yalnız el ve ayaklarını kullanarak dövüşürler.

SUMO

Japonya'nın milli sporu olan sumo'nun geçmişi 1000 yıldan öncesine uzanmaktadır. Vaktiyle verimli hasata duyulan şükranın ifade biçimi olarak kullanılan sumo halen pek çok törensel hareket içerir. Saçları eski savaşçılar gibi şekillendirilen rikishi (sumo güreşçileri) sadece özel bir ipek kemer takar ve yalnız boş ellerini kullanarak dövüşür. Çoğunun vücut ağırlığı 100-200 kg. arasındadır. Ayak tabanları dışında vücutlarının herhangi bir yeri yere değene veya 4,5 metre çapındaki dohyo'nun (halka) dışına çıkana kadar müca- 2004 Japan Series liginde bir oyun. Beysbol Japonya'daki en popüler sporlardan biridir. Hem fiziki hem de zihinsel gücü geliştiren savunma sporlarından biri olan karate-do çalışan bir kız. Beyzbol Magazin JKF 19 dele ederler. Kuralları basittir ancak 80 ayrı kazanma yolu içeren tekniği zordur. 15 gün süren profesyonel sumo turnuvaları senede 6 kez yapılır. Sumo, deniz aşırı ülke güreşçilerinin başarıları ve farklı ülkelere yapılan gösteri turları aracılığı ile Japonya dışında da ilgi görmektedir.

OLIMPİYAT OYUNLARI

Olimpiyat Oyunları'na her zaman güçlü takımlar gönderen Japonya'da amatör sporlar da gelişmektedir. 312 Japon atlet 2004 Atina Olimpiyatları'na, 109 atlet Salt Lake City'deki 2002 Kış Olimpiyatları'na katılmıştır. Olimpiyatlar Japonya'da da üç kez düzenlenmiştir: 1964'de düzenlenen Tokyo Olimpiyatları Asya'da düzenlenen ilk olimpiyattır;1972'de Sapporo'da, 1998'de Nagano'da Kış Olimpiyatları düzenlenmiştir.

POPÜLER ÇOCUK SPORLARI

Japon çocukları okul kulüplerinde ya da yaşadıkları mahalledeki kulüplerde çeşitli sporlarla uğraşırlar. Futbol ve beysbol erkek çocuklar arasındaki en popüler iki sporken, birçok kız tenis ve voleybol oynamayı sever. Yüzme hem kız hem de erkek çocuklar arasında yaygındır. Bambu kılıçların kullanıldığı kendo Japon eskrimi yapan çocuklar. Kodokan 1964 Tokyo Olimpiyatları'ndan bu yana olimpik spor olan judo yapan çocuklar. Japonya'nın ulusal sporu sumo. Tokyo Büyükşehir Belediyesi Japonya Sumo Federasyonu

İMPARATORLUK AİLESİMPARATORLUK AİLESİ

Japon Anayasası'na göre İmparator ülkenin ve halkın birliğinin sembolüdür. Hükümetle ilgili bir yetkisi yoktur. İmparator Akihito, 1989'da, Japonya'nın 125. imparatoru olarak tahta çıkmıştır. İmparatorluk Ailesi bireyleri yurt dışından gelen misafirleri kabul eder ve yurt dışı ziyaretlerde bulunurlar. Bu ve benzeri görevlerini yerine getirirken uluslararası dostluğun geliştirilmesinde önemli rol oynarlar. İmparatorluk Ailesi bireyleri, yaşlı ve engellilere yönelik tesislere yaptıkları ziyaretler ve ülke çapında katıldıkları çeşitli etkinliklerde Japon vatandaşlarıyla geniş ölçüde temaslar kurarlar. Japon halkı tarafından çok sayılırlar.

 

BAYRAK VE MİLLİ MARŞ

Japonya'nın milli bayrağına Hinomaru adı verilir. Bu bayrak on dokuzuncu yüzyılın sonlarında kullanılmaya başlamıştır. Bayrak, beyaz fon üzerindeki kırmızı daire ile güneşi tasvir etmektedir. Japon milli marşının şiiri olan Kimigayo'nun kökleri onuncu yüzyılda yazılmış 31 heceli bir waka şiirine uzanmaktadır. Kimigayo'ya ondokuzuncu yüzyılın sonlarında melodi eklenmiş ve şimdiki halini almıştır. Sözlerinde Japonya'nın barış ve refahının sürmesi dilenmektedir.

HÜKÜMET

1947'de yürürlüğe giren Japonya Anayasası üç ilkeye dayanmaktadır; halkın egemenliği, temel insan haklarına saygı ve savaştan feragat. Anayasa ayrıca devlet idaresinin üç organı olan yasama (Meclis), yürütme (Bakanlar Kurulu) ve yargının (mahkemeler) bağımsızlığını şart koşmaktadır. Meclis, Japonya'nın ulusal parlamentosu olup devletin en yüksek ve tek kanun yapıcı organıdır. 480 sandalyeli Temsilciler Meclisi ile 242 sandalyeli Senato'dan oluşmaktadır. 20 yaşını dolduran tüm Japon vatandaşları seçimlerde oy kullanabilirler. Japonya'nın parlamenter sistemi İngiltere ve Kanada'ya benzemektedir. ABD veya Fransa'nın aksine, Japonya'da başkan doğrudan seçimle belirlenmemektedir. Meclis üyeleri kendi aralarından bir kişiyi Başbakan seçerler. Başbakan, Bakanlar Kurulu'nu oluşturur ve idare eder. Bakanlar Kurulu, yürütme gücü bakımından Meclis'e karşı sorumludur. Yargı yetkisi, Yargıtay ile onun altındaki yüksek mahkeme, bölge mahkemeleri ve jürisiz mahkemeler gibi diğer mahkemelere tanınmıştı. Yargıtay, Hükümet tarafından atanan bir baş yargıç ve 14 yargıçtan oluşmaktadır. Davaların çoğu bölge mahkemeleri tarafından ele alınmaktadır. Ayrıca trafik ihlalleri gibi konularla uğraşan jürisiz mahkemeler de mevcuttur. Japonya'da 47 eyalet ve sayısız belediye mevcuttur. Bunların sorumlulukları eğitim, refah ve diğer kamu hizmetlerin verilmesi ile altyapının imarı ve inşasıdır. Yönetim faaliyetleri belediyeleri yerel halk ile oldukça yakınlaştırmaktadır. Belediye başkanları ve yerel komitelerin üyeleri yine yerel seçimlerde halk tarafından seçilmektedir.

Yürütme organının faaliyetlerinde ortak sorumluluk; Temsilciler Meclisi'nin feshedilmesi. Başbakanı belirlemek; Hükümete karşı olumsuz güven oyu önergesi vermek Kamuoyu Yargıtay hakimlerinin ulusal denetimi Seçimler Yargıtay baş yargıcının belirlenmesi ve diğer 14 yargıcın atanması Yürütmenin anayasaya uygunluğunu denetler. Yasama Organı (Meclis) Yürütme Organı (Bakanlar Kurulu) Yargı Organı (Mahkemeler) Hakimlerin suçlanması Kanunların anayasaya uygunluğunu denetler Halk Odalar Birliği Odalar Birliği

ULUSLARARASI İLİŞKİLER

Japonya 1956'da Birleşmiş Milletler'e katılmasından bu yana, uluslararası toplumda önemli rol oynamaktadır. Japonya aynı zamanda bir G8 üyesidir. Diğer Asya ülkeleriyle olan ilişkiler Japonya için özellikle öncelik taşımaktadır. Japonya dünyada barış, refah ve istikrarı sağlamak amacıyla birçok faaliyette bulunmaktadır. Japonya, terörle mücadele, dünya ekonomisinin gelişmesine katkı, çevrenin korunması gibi küresel sorunların çözülmesi için destek verirken, bağları güçlendirerek bölgesel istikrarın sağlanmasında etkin bir rol oynar ve önde gelen dünya güçleriyle işbirliği yapar. Japonya, uluslararası anlaşmazlıkların barışçı yollarla çözümü için Birleşmiş Milletler'in barış operasyonlarında etkin biçimde yer alır. Japonya bu sorumluluğunu, Birleşmiş Millerler'in barışı koruma faaliyetlerine maddi kaynak ve personel sağlayarak, anlaşmazlık içindeki taraflar arasında ateşkes için arabuluculuk yaparak ve asker çekme operasyonlarında gözlemcilik yaparak yerine getirir. Japonya, artık bağımsız olan Doğu Timor'a 1999'da başlattığı yardımlarını halen sürdürmektedir. Temmuz 2000'den bu yana Etiyopya'da barışın korunmasına katkıda bulunmaktadır. Japonya 2003'den bu yana Irak halkına ülkelerinde hastane, su şebekesi ve diğer gerekli altyapıyı yeniden kurmaları için yardım etmektedir. Japonya ayrıca kalkınmakta olan ülkelere ekonomilerine ve sosyal kalkınma çabalarına da etkin biçimde destek vermektedir. Can güvenliğinin arttırılması ve gelişmekte olan ülkelerin kendi kendini geliştirme çabalarının desteklenmesi, Japonya'nın Resmi Kalkınma Yardımı'nın temel ilkeleridir. Japonya, Resmi Kalkınma Yardımı dağıtan ülkeler arasında önde gelmektedir. Japonya'nın Resmi Kalkınma Yardımı farklı biçimlerde sunulmaktadır. Geri ödemesi olmayan hibeler, gelişmekte olan ülkelerin beslenme, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak verilmektedir. Krediler ise, köprü ve yol inşaatı gibi bir ülkenin ekonomik gelişmesine katkıda bulunmayı hedefleyen büyük projelere tahsis edilmektedir. Resmi Kalkınma Yardımı'nın diğer bir şekli ise, eğitim, sağlık, teknoloji gibi alanlarda Japon uzmanların Japonya Denizaşırı İşbirliği Gönüllüleri kendi beceri ve deneyimlerini yerli halka aktarmak üzere gelişmekte olan ülkelere gönderilmesi yöntemidir. Japonya bir G8 ülkesi olarak önemli rol oynamaktadır. Doğu Timor'da barışın korunması için görev yapan Japon personel. Kabine Halkla İlişkiler Ofisi Savunma Ajansı

EKONOMİ VE ENDÜSTRİ

Japonya ekonomik yönden dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biridir. Gayrisafi Yurtiçi Hasılası (Japonya'da bir yılda üretilen tüm mal ve hizmetlerin değeri) ile dünya sıralamasında ikinci olan Japonya'nın Toyota, Sony, Fuji Film ve Panasonic gibi markaları dünya çapında tanınmaktadır.

İHRACAT VE İTHALAT

Japonya üretimde güçlü olmasına karşın doğal kaynakları az bir ülkedir. Japon şirketlerinin ithal ettikleri ham maddeyi işleyerek hem yurt içinde satmaları hem de ihraç etmeleri alışılmış bir uygulamadır. Japonya'nın teknolojisiyle dünyaya lideri olduğu robot yapımı, ekonomik büyümenin gelecek vaat eden alanlarının başında gelir. Honda tarafından üretilen insansı robot ASIMO, iki ayağı üzerinde yürüyebilmekte ve insan gibi konuşabilmektedir. Yakın gelecekte, robotlar pek çok alanda etkin olacak ve belki de aynı bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi insanla birlikte yaşayabilecektir.

TARIM

Japonya'nın temel tarım ürünü pirinçtir ve Japonya'da tüketilen pirincin büyük kısmı yerli üretimdir. Japonya'nın nüfusuna oranla tarıma elverişli alanlarının az olması dolayısıyla tüm halkı doyuracak yeterli buğday, soya fasulyesi vb. ürünler yetiştirilememektedir. Aslında endüstrileşmiş ülkeler arasında Japonya, gıda bakımından kendi kendine yeterli olma oranı en düşük ülkelerden biridir. Bu, gıdasının büyük kısmını yurtdışından ithal etmesi gerektiği anlamına gelmektedir. Ancak Japonya'nın deniz kaynakları boldur. Balık, Japon mutfağında önemli yer tutar ve Japonya'da balık endüstrisi oldukça etkindir.

ULAŞIM

Geniş çaplı hava ve deniz ulaşım ağının yanı sıra ülkenin tüm bölümlerini kapsayan yaygın karayolu ve demiryolu ağı ile Japonya'nın ulaşım sistemi oldukça gelişmiştir. Kurşun tren olarak da adlandırılan shinkansen'ler, saatte 250  300 km. hız yapabilen hızlı trenlerdir. Tokyo ve Osaka çıkışlı toplam altı shinkansen hattı mevcuttur. Shinkansen dünyada en hızlı ve güvenli demiryolu sistemlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Shinkansen'in yanı sıra Japonya'da yolcu trenleri ağı mevcuttur. Japonya'nın başlıca şehirlerinde metro hatları da mevcuttur. Başkent Tokyo'da yüzlerce kilometre uzunluğunda ve düzinelerce hatta sahip olan metro sistemi dünyadaki en iyilerden biridir ve halen genişlemeye devam etmektedir. Bu gibi demiryolu ulaşım hizmetleri her gün milyonlarca insan tarafından iş ve okullarına gidiş dönüşte kullanılmaktadır. Tüm Japon trenleri temiz ve dakik olmalarıyla ünlüdür.