• " Uluyama Türk Japon Kültür Derneği "

Japonyayı Tanıyalım

Japonyayı Tanıyalım

Japonyayı Tanıyalım

  • 13 / AĞUSTOS / 2007

Japonya'yı Tanıyalım

DOĞA VE İKLİM

Japonya'nın yüzölçümü 378.000 km² olup, ABD'nin yüzölçümünün yirmi beşte birine (Kaliforniya'dan biraz küçük), Avustralya'nın yüzölçümünün yirmide birine ve İngiltere'nin yüzölçümünün bir buçuk katına denktir. Ülkenin dörtte üçü dağlık alan olup geri kalan kısımları ovalar ve düzlüklerle kaplıdır. Japonya, kuzeyden güneye 3000 km. boyunca uzanan takımadaların üzerine kurulmuştur. En büyük dört ada Hokkaido, Honshu, Shikoku ve Kyushu'dur. Japonya denizlerle çevrilidir. Bu denizlerdeki sıcak ve soğuk su akıntıları çok sayıda balık çeşidinin yaşamasına elverişli bir ortam sunmaktadır.

Japonya denizlerle çevrilidir. Bu denizlerdeki sıcak ve soğuk su akıntıları çok sayıda balık çeşidinin yaşamasına elverişli bir ortam sunmaktadır.

Büyük kısmı Kuzey Ilıman Bölge'de yer almakta olan Japonya'da, yazın Pasifik Okyanusu'ndan güneydoğu rüzgarlarının, kışın ise Avrasya kıtasından kuzeybatı rüzgarlarının estiği, rutubetli muson iklimi hüküm sürmektedir.

Ülkede dört mevsim belirgin olarak yaşanır. Japonya'daki en güzel iki manzara ilkbaharda açan kiraz çiçekleri ve sonbahar yapraklarının canlı kırmızı, turuncu ve sarı renkleridir. Japon halkı değişen mevsimlerin belirtilerini keyifle izler; ilkbaharda açan çiçeklerin ve sonbaharda yaprakların renk değiştirmesinin en güzel biçimde gözlendiği bölgeleri gösteren özel haritalar eşliğinde sunulan hava raporları sayesinde bu doğa olaylarının gelişimini takip eder. Japonya'nın en kuzeyi ve en güneyinin iklimleri oldukça farklıdır. Örneğin, Mart ayında güneyde güneşlenebilir, kuzeyde kayak yapabilirsiniz.

 JAPONYA'NIN BÖLGELERİ

Japonya idari olarak 47 eyalete ayrılmıştır. Bu eyaletler, coğrafi özellikler ve tarihsel geçmişe bağlı olarak 9 bölgede toplanmıştır: Hokkaido, Tohoku, Kanto, Chubu, Kinki, Chugoku, Shikoku, Kyushu ve Okinawa. Her bölgenin kendine özgü lehçesi, adetleri ve özgün geleneksel kültürü mevcuttur.

Örneğin, Tokyo'yu içine alan Kanto bölgesi ve Osaka'yı içine alan Kansai bölgesi arasında yemeklerinin tadından tutun da geleneksel sahne sanatlarının biçimine kadar her alanda belirgin farklar vardır ve halk da bunları birbiriyle mukayese etmekten keyif alır. Japonya'nın nüfusu 127 milyondur. Bu dünyadaki onuncu kalabalık nüfustur. Ülkenin yüzölçümü ile mukayese edildiğinde nüfus yoğunluğu fazla olup, kilometre kareye düşen nüfus 342 kişidir.

Bu sayı ABD (29) ve Fransa (107)'nın çok üzerinde olmakla birlikte Belçika (333) ile neredeyse aynıdır. Japonya'nın %70'i dağlık alan olduğundan, başlıca şehirleri, ülke topraklarının %30'undan daha azını oluşturan düzlüklerde kurulmuştur. Nüfusu bir milyonun üzerinde olan şehirler şunlardır: Hokkaido adasında Sapporo; Tohoku bölgesinde Sendai; Kanto bölgesinde Kawasaki, Saitama, Tokyo ve Yokohama; Chubu bölgesinde Nagoya; Kinki bölgesinde Osaka, Kyoto ve Kobe; Chugoku bölgesinde Hiroshima; ve Kyushu adasında Fukuoka'dır. Başkent Tokyo'nun Japonya'nın merkezi olduğunu söylemeye gerek yoktur. Diğer büyük şehirler de kendi bölgelerinin siyasal, ekonomik ve kültürel merkezleridir.

NAGOYA

Nagoya, Chubu bölgesinin en büyük şehridir. Nagoya'nın çevresinde otomobil üretimi ve diğer endüstriler oldukça gelişmiştir. Şehrin sembolü olan Nagoya Kalesi, Japonya'yı 270 yıl idare eden Edo Hanedanı'nın ilk hükümdarı olan Tokugawa Ieyasu tarafından 1612'de yaptırılmıştır. Çatısında yer alan iki altın shachihoko (hayali deniz yaratıkları) heykeli ile ünlüdür. Kalenin kulelerinin bir bölümü ve girişi dışındaki kısımları 1945'de tahrip olmuştur. 1959'da yeni altın shachihoko da dahil olmak üzere tamamen yeniden inşa edilmiştir.

 

FUKUOKA

Kyushu adasının en büyük şehri Fukuoka, coğrafi olarak Asya kıtasına yakın olup Japonya ile Asya kıtası arasındaki her türlü alışverişin merkezidir. Görülmeye değer Hakata Dontaku ve Hakata Gion Yamakasa festivallerine ev sahipliği yapar. Mizutaki (tavuk yahnisi) ve ramen eriştesinin de aralarında olduğu pek çok meşhur yemeğin vatanıdır. Nehir kenarında dizili yemek tezgahları şehrin ilgi odaklarından biridir.

NAHA

Naha, Japonya'nın güneybatı ucunda yer alan Okinawa eyaletinin en büyük şehridir. Okinawa, Kyushu adasının güneybatısında uzanmakta olup küçüklü büyüklü 160 adadan meydana gelmektedir. Dünyanın tropikal bölgesinde yer alan Okinawa ılık iklimi ve doğal güzellikleri ile övünmektedir. Okinawa'yı çevreleyen açık mavi okyanus, bu adaları scuba dalışı ve denizle ilgili diğer uğraşlar bakımından dünyanın en iyi yerlerinden biri haline getirmiştir.

SAPPORO

Sapporo, Hokkaido'nun en büyük şehridir. Honshu adasının uzun yıllar boyunca kademe kademe kurulan büyük şehirlerinden farklı olarak, Sapporo 19. yüzyılın sonunda planlanarak kurulmuştur ve sokakları sıralı biçimde tasarlanmıştır. Sapporo, yazın Hokkaido'nun doğal güzelliklerinin tadını çıkarmak isteyen ve kışın kayak ve snowboard yapmak isteyen tatilcilerin üssüdür. Fotoğrafta şehrin iki sembolü olan Odori Parkı ve Sapporo Televizyon Kulesi görülmektedir. Her yıl şubat ayında bu parkta ünlü Sapporo Kar Festivali düzenlenmektedir.

OSAKA

Yedinci yüzyılda kurulmasından bu yana Osaka yabancı ülkelerle ticaretin üssü olmuştur. Osaka Büyükşehir Belediyesi, Tokyo Büyükşehir Belediyesi'nin ardından ülkenin ikinci büyük metropolüdür. Güzel yemekleri ve komedi tiyatrosuyla tanınan şehir 1970'de Asya'da düzenlenen ilk dünya fuarına ev sahipliği yapmıştır. Kansai Uluslararası Havaalanı 1994'de Osaka körfezindeki yapay dolgu bir ada üzerine kurulmuş olup yurtdışından Japonya'ya gelen ziyaretçilerin başlıca giriş yoludur.

KYOTO

Sekizinci yüzyıl sonlarında Japonyanın başkenti olan ve 1200 yıldan daha eski bir tarihi geçmişe sahip Kyoto, pek çok güzel ve eski tapınak ve bahçeleriyle ünlüdür. Kyoto, Uji ve Otsu şehirlerindeki toplam 17 tapınak, mabet ve kale 1994'de UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınmıştır.

HIROSHIMA

Hiroshima 1945'de dünyada üzerine atom bombası atılan ilk şehir olmuş ancak daha sonra toparlanarak Japonya'nın başlıca şehirlerinden biri haline gelmiştir. Hiroshima yakınlarındaki Miyajima adasında bulunan Itsukushima Mabedi'nin meşhur giriş kapısı (torii) gelgit nedeniyle sular yükseldiğinde denizin içinden yükselmektedir. Mabet UNESCO'nun Dünya Mirası kapsamındadır.

KONUT, YEMEK VE GİYİKONUT, YEMEK VE GİYİM

II. Dünya Savaşı'nın ardından çok sayıda insanın memur olarak çalışmak üzere kırsaldan şehirlere gelmesiyle, Japonya'daki yaşam biçimi oldukça değişti. Şehirler hem yüz ölçümü hem de nüfus olarak genişlerken, daha fazla insan şehrin banliyölerinden şehir merkezindeki işyerlerine gidip gelmeye başlamıştır. Geleneksel Japon ailesinde üç veya daha fazla nesil tek çatı altında yaşıyor olsa da, günümüzde yaygın olan eğilim, şehirli ailenin anne baba ve çocuklardan oluşması, aile büyüklerinin ise başka bir yerde yaşamasıdır.

KONUT

Geleneksel Japon evleri ahşaptan yapılmakta ve tahta direklerle desteklenmektedir. Ancak günümüzde evler çelik direklerle desteklenmekte ve yerleri parke kaplı batı tarzı odalardan oluşmaktadır. Hatta şehirlerde çok sayıda aile büyük betonarme apartmanlarda oturmaktadırlar. Japon evlerini batılı evlerden ayıran iki büyük fark, eve ayakkabıyla girilmemesi ve en azından bir odanın Japon tarzı tatami (hasır) yer döşemesi ile kaplı olmasıdır. Yerleri temiz tutmak amacıyla eve girerken ayakkabılar çıkartılır. Genkan adı verilen giriş holü ayakkabıları çıkarmak, muhafaza etmek ve dışarı çıkarken ayakkabıları giymek için kullanılan bir alandır. Ayakkabılar çıkartıldıktan sonra evde terlik giyilir. Tatami, yaklaşık 600 yıldan bu yana Japon evlerinde kullanılmakta olan kalın hasır yer döşemesidir. Bir parça tatami'nin ölçüsü 1,91 m. x 0,95 m. olup, odaların ebatları tabanı kaplayan tatami parçalarının sayısına göre hesaplanmaktadır. Tatami kaplı yerler yazın serin, kışın ılık ve Japonya'nın rutubetli olduğu aylarda halıdan daha ferahtır.

YEMEK

Japonca'da yemek kelimesinin karşılığı gohan'dır. Bu kelime aslında haşlanmış pirinç anlamına gelmektedir. Ancak pirinç Japonlar için öylesine önemli bir besindir ki, gohan her çeşit yemek anlamında kullanılmaktadır. Geleneksel Japon yemeği, haşlanmış sade beyaz pirinç ile birlikte ana yemek (balık veya et), çeşitli garnitürler (genellikle pişmiş sebzeler), çorba (genellikle miso- soya fasulyesi püresi çorbası) ve turşudan oluşur. Pişirildiğinde yapışkan olan Japon pirinci, yemek çubuklarıyla yemek için idealdir. Japonlar günümüzde başta Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya olmak üzere tüm dünya mutfaklarından pek çok yemeği yemektedirler. Japonlar pirince ek olarak, ekmek, erişte ve makarna yemenin yanı sıra et, balık, sebze ve meyve çeşitlerinin tadına varırlar. Yurt dı- şında meşhur olmuş sushi, tempura, sukiyaki ve diğer Japon yemekleri Japonya'da da popülerdir. Özellikle şehirlerde, hamburger, kızarmış tavuk gibi bilhassa çocuklar ve gençler tarafından sevilen pek çok fast-food (çabuk yemek) restoranı mevcuttur. Yemeğe başlamadan önce Japonlar bu yemeği kabul ediyorum anlamına gelen itadakimasu derler. Bu yemeğin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürün ifadesidir. Yemekten sonra ise kelime anlamı bu bir ziyafetti olan  gochiso sama deshita diyerek teşekkür ifade edilir.

GİYİM

Japonya'nın geleneksel kıyafeti kimono'dur. Genellikle ipek kumaştan yapılan kimonoların geniş kolları vardır ve omuzlardan topluklara kadar uzanmaktadır. Bele obi adı verilen geniş kemer takılmaktadır. Günümüzde kimono, Shichi-Go-San festivali, düğün ve mezuniyet töreni gibi özel günlerde giyilmektedir. Batılı giysilerle mukayese edildiğinde kimono, hem giyenlerin hareketlerini kısıtlar hem de düzgün biçimde giymesi daha fazla zaman alır. Ancak yazın yukata denilen daha kolay giyilebilen, hafif günlük kimono çocuklar, gençler ve yetişkinler tarafından festivallerde, havai fişek gösterilerinde ve diğer özel günlerde giyilmektedir. Ancak günlük hayatta gençler, t-shirt, kot pantolon, spor gömlek ve eşorfman gibi hareket kolaylığı sağlayan kıyafetleri tercih etmektedirler.

OKULLAR

Japonya'da temel okul sistemi ilkokul (6 yıl), ortaokul (3 yıl), lise (3 yıl) ve üniversiteden (4 yıl) oluşmaktadır. İlkokul ve ortaokulu kapsayan zorunlu eğitim dokuz yıldır, ancak zorunlu olmamasına rağmen öğrencilerin %97'si liseye devam etmektedir. Öğrenciler liseye ve üniversiteye devam edebilmek için sınava girmek zorundadırlar. Halihazırda bazı ortaokullar ve liseler birleştirilerek toplam altı yıllık okullar oluşturulmuştur.

ÇOCUKLAR NE ÖĞRENİYOR

Nisan ayı itibariyle altı yaşını doldurmuş Japon çocukları ilkokul birinci sınıfa başlar. Tipik bir ilkokul sınıfında 30-40 öğrenci bulunmaktadır. Gördükleri dersler: Japonca, matematik, fen, sosyal bilgiler, müzik, el sanatları, beden eğitimi ve ev ekonomisi (basit pişirme ve dikiş becerisi)dir. Şimdilerde daha fazla ilkokulda İngilizce de öğretilmeye başlanmıştır. Eğitimi geliştirmek için bilgi teknolojisinden daha fazla yararlanılmakta ve okulların çoğunda internet bağlantısı bulunmaktadır. Öğrenciler shodo (kaligrafi) ve haiku (şiir) gibi geleneksel Japon sanatlarını da öğrenmektedirler. Shodo, mürekkebe batırılmış fırça ile kanji adı verilen ve Doğu Asya ülkelerinin pek çoğunda kullanılan yazı karakterlerinin ve kana adı verilen hece alfabesinin sanatsal biçimde yazılmasıdır. Haiku ise yaklaşık 400 yıl önce Japonya'da geliştirilmiş bir şiir biçimidir. Haiku, 5-7-5 hece sayılı 3 dizeden oluşan toplam 17 hecelik kısa şiirdir. Haiku'da, okuyanlara derin duygular aktarmak için basit ifadeler kullanılır.

OKUL HAYATI

Japon ilkokullarında sınıflar çeşitli etkinliklere yönelik olarak küçük gruplara bölünmüştür. Örneğin;öğrenci grupları, her gün eğitimin bir parçası olarak sınıfları, koridorları ve okul bahçesini temizlemektedir. Pek çok okulda öğrenciler okulda veya yerel okul yemek merkezi'nde hazırlanan öğle yemeklerini sınıflarda hep birlikte yemektedir. Öğrenci grupları sırayla sınıf arkadaşlarına yemek servisi yapar. Okulda verilen öğle yemeği, besleyici ve sağlıklı çok çeşitli gıdadan meydana geldiği için öğrenciler yemek saatini hevesle beklerler. Bayrak yarışı ve halat çekme gibi öğrencilerin yarıştıkları spor günü; tarihi yerleri ziyaret; çocukların rol aldığı dans vb. gösterilerin yer aldığı kültürel festivaller vb. okul etkinlikleri yıl boyunca düzenlenmektedir. İlkokul, ortaokul ve lise son sınıf öğrencileri Kyoto ve Nara gibi kültürel yönden önemli şehirlere, kayak merkezlerine veya benzer yerlere düzenlenen birkaç günlük okul gezilerine katılırlar. Ortaokul ve liselerin çoğunda öğrenciler üniforma giyerler. Erkek öğrenciler genellikle pantolon ve hakim yakalı ceket; kız öğrenciler de etek ve ceket giyerler.

KULÜP ETKİNLİKLERİ

Neredeyse tüm ortaokul öğrencileri spor, müzik, sanat veya bilim kulübü gibi kendi seçtikleri bir müfredat dışı kulüp etkinliğine katılırlar. Erkek öğrenciler arasında beysbol kulüpleri çok popülerdir. Futbol kulüpleri de ilgi görmeye başlamıştır. Çocuklara geleneksel savunma sporlarından judo'nun öğretildiği kulüpler hem kız hem de erkek öğrencilerin ilgisini çekmektedir. Olimpiyatlarda ve Dünya Judo Şampiyonalarında madalya kazanmış kadın ve erkek pek çok Japon judocudan ilham almaktadırlar. Diğer popüler spor kulüpleri tenis, basketbol, jimnastik ve voleyboldur. Her spor dalında okullar arasında ve bölgesel düzeyde pek çok yarışma düzenlenmekte ve öğrenciler çokça yarışma imkanı bulabilmektedir. Bu aralar, kültürel kulüpler arasında go kulübü geç de olsa popülarite kazanmıştır. Go, beyaz ve siyah taşlarla kareli tahta üzerinde oynanan bir strateji oyunudur. Bu oyunla ilgili bir manga'nın (çizgi roman) yayınlanmasının ardından daha çok sayıda okul çocuğu go oynamaya başladı. Öğrenciler için diğer seçenekler arasında koro ve sanat kulüpleri bulunmaktadır. Bando, çay töreni ve çiçek düzenlemesi kulüpleri de popülerdir.

OKUL DIŞINDA

Japon çocukları boş zamanlarını çok çeşitli biçimde değerlendirirler. Örneğin; Sony ve Nintendo'nun ürettiği video oyunları çok popülerdir. Ancak Japon çocukları futbol ve basketbol oynamak veya bisiklete binmek için dışarı da çıkarlar. Bazı çocuklar kart oyunları oynamayı ve oyunlarda kullanılan kartları biriktirmeyi severler.

Küçük çocuklar televizyonda anime (çizgi film) izlemeye bayılırlar. Ancak 10 yaşını geçen çocukların çoğu drama ve eğlence programlarını izlemeye başlar. Ayrıca CD'ler satın alıp, odalarına sevdikleri pop yıldızlarının posterlerini asarlar. Japonya'da çocukları yüzyıllardır eğlendiren çok sayıda oyun ve geleneksel oyuncak mevcuttur.

Örneğin origami her çocuğun en az bir defa denediği bir etkinliktir. Kare şeklinde renkli bir kağıt parçası katlanarak gemi, turna ve miğfer gibi şekiller oluşturulmaktadır. Erkek çocuklar arasında yaygın olan beigoma topaç çevirme oyunudur; birkaç çocuk aynı anda topaç çevirirler ve topacı en uzun dönen kazanır. Pek çok kız çocuğu o-hajiki adı verilen ve küçük cam misketle rakibin misketlerinin vurularak alınması oyununu oynamaktan hoşlanırlar. Japon çocukları aileleriyle birlikte mevsimsel etkinliklere katılmaktan hoşlanırlar.

Yaz tatilinde deniz kenarına veya yüzme havuzuna gitmek özellikle favorilerindendir. Yaz ve sonbahar aylarında pek çok çocuk dağlarda kamp veya yürüyüş yapar; kışın ise bazen Japonya'nın kışlık dinlenme yerlerinde kayak veya snowboard yapmaya giderler.

Çocuklar ekseriyetle okul dışında, örneğin piyano çalmayı veya yüzmeyi öğrenmek için özel dersler alırlar. Bir kısmı ise yerel beysbol veya futbol takımlarında oynarlar. Ayrıca derslerinde daha ileriye gidebilmek için, pek çok çocuk juku adı verilen özel dershanelere devam eder.